Doğu Türkistan’daki Zulme Dur De!

Doğu Türkistan’daki Zulme Dur De!

Çin’in son yıllarda Doğu Türkistan’da yaşayan müslümanlara getirdiği oruç yasakları, bu yıl da yürürlüğe girdi. Yasaklar büyük bir katliama neden oluyor. Doğu Türkistan halkına yaşatılan zulüm, gün geçtikçe büyüyor ve yaşamını yitirenlerin sayısı her geçen gün yükseliyor.

Kaynak: http://www.bbc.com/news/world-asia-china
 

KAMPANYAYI İMZALA 

Doğu Türkistan’daki halka uygulanan zulmün tek sebebi, halkın Müslüman olması.

Çin Devleti, bölge üzerindeki hakimiyetini kuvvetlendirmeye karşı en büyük engel olarak halkın İslami kimliğini görüyor. Halkı İslam’dan vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yönteminin kullanıldığı Çin’de, komünist diktatör Mao’nun 1966-1976 yılları arasındaki Kültür Devrimi esnasında en acı dönem yaşanmıştı.
Camiler yıkılmış, toplu ibadet yasaklanmıştı; Kuran kursları kapatılmış ve bölgeye yerleştirilen Çinliler Müslümanları taciz etmek için her yolu denemişlerdi.

Dini ilimlerin öğrenilmesi ve dini bilgilere sahip öncü kişilerin halkı eğitmeleri de tamamen yasaklanmıştı.
Günümüzde, Müslüman halka uygulanan sindirme ve baskı yöntemlerinden biri de eğitim alanında kendini gösteriyor.

Bölge üniversitelerde eğitim Çince görülüyor ve bu üniversitelerde eğitim imkanı olanı Müslüman oranı %20’lere zar zor ulaşıyor. Otuz yılda, dört kez alfabelerinin değiştirilmiş olması da, yine Müslüman halka yapılan bir asimilasyon uygulaması.
Çin zulmü altında ezilen Doğu Türkistan’daki Uygurlar, yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.

Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan haberde, Başkan Yılmaz’ın katliama karşısı tepkilerinin yanı sıra Birleşmiş Milletlere yaptığı çağrı da yer alıyor. Birleşmiş Milletler’in soykırım için yaptığı tanım, Doğu Türkistan’da yaşanan duruma tam olarak uysa da, Doğu Türkistanlılar, Birleşmiş Milletler’in koruyucu şemsiyesi altına halen girebilmiş değiller…
Komünist Parti yetkilileri, Doğu Türkistanlı Müslümanlar üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor. Her gün yeni yasaklar getiriliyor.

Çin Devleti, bölgeye başörtüsü, namaz ve oruç gibi kısıtlamaları ardı arkası kesilmeksizin getiriyor.
 

Doğu Türkistan’da okullara ve idari binalara asılan genelgede “beden sağlıklarını korumalarını sağlamak” için öğrencilerin oruç tutmalarını yasakladığını bildirildi.

superhaber.tvRuoqiang’daki bir okula asılan resmi yazıda “Öğretmenler hiçbir dini aktiviteye katılamaz ve öğrencilerini herhangi bir dini aktiviteye katılmaya teşvik edemez” ifadesi kullanılmış. Aynı zamanda, yerel Komünist Parti ve idari yönetimlerin internet sitelerinde de memurlarla parti üyelerinin oruç tutmamaları talep edilmiş.
Oruç yasağının getirilmesinin ardından, oruç tutan kişileri tespit etmek için bedava yemek dağıtılmış!

Super Haber’in hazırladığı dosyada, Almanya’da yaşayan Dünya Uygur Kongresi Sözcüsü Dilşat Raşit, Komünist Parti çalışanlarının, Uygurların oruç tutup tutmadığını sınamak için halka bedava yiyecek içecek dağıttığını söylediği aktarılmış: “Raşit, ‘Uygurların inançlarını bastırmaya yönelik bu adımlar Çin’de daha geniş çatışmalara yol açar’ uyarısını yaptı. Uyarının hemen ardındansa, polis ve Uygurlular karşı karşıya geldi.
Ramazan ayında Sincan’da polis ile Uygurlar arasında çıkan olaylarda 18 kişi hayatını kaybetti.

Pazartesi günü yaşanan olayda resmi makamlar ölü sayısını 18 olarak açıklarken, yerel kaynaklar rakamın 28 olduğunu belirtiyor.
Uygurlara ait lokantalara, oruç saatlerinde açık olma zorunluluğu getirildi.

Dilşat Raşit, Çin Hükümeti’nin Müslümanların işlettiği restoran ve dükkanlarda sigara ve Alkol satışına devam etmelerinin istendiğini de belirtti.
Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir, Türkiye’nin Uygur Türklerine sahip çıkmasını bekliyor.

Türkiye’den yardım bekleyen Rabia Kadir, yaptığı konuşmada, Uygurların sokağa dökülmesine Çin’in uyguladığı “vahşi siyasetin” neden olduğunu belirtti.
Çinli yetkililerin Uygurları, ibadet yerleri dahil, toplu olarak gördükleri her yerde sorgulamadan öldürdüklerini ve Uygurlu kadınların kıyafetlerini yırttıklarını aktarırken, dünyanın gözünü buraya çevirmesi gerektiğine not düşüyor.

Yaşananlar sonucunda, bazı kentlerde yaşayan Uygurlu kalmadığı da söylenenler arasında.
Yaşananlar karşısında bir nevi 3 maymunu oynayan devletlere karşılık, duyarlı vatandaşlar tarafından Change.org’ta imza kampanyaları başlatıldı.

Hiç mi vicdanınız sızlamıyor ; Sizler rahatça evlerinizde oturabiliyorken bir oturuşta ,onca aç varken üç dört çeşit yemek yerken bu insanların yoksun kalması olamaz sizin kaleminiz .Orda işkence gören, tecavüz edilen ,eziyete maruz kalan senin kardeşin ,bacın ,abin ,annen, baban ailenden bir kimse olabilirdi .Bu mesele yabancı meselesi değil senin kandaşın, soydaşın, hak yol olan islam yoldaşın ve senin hakettiğin özgürlüğü hakeden insanlar .Tek suçları islam yolunda hayatlarını sürdürmeleri ,müslüman olmaları .Bu bir suçsa hepimiz suçluyuz dini bir vecibeniz olmayabilir fakat hiçbir topluluk ,grup ,dernek ,din veyahut insan bir insanın canına kastetmeyi şu zamana kadar desteklememiştir bu bir insanlık dramıdır. Siz bayanlar insan biz erkekler insanoğluyuz, elinizi yüreğinize koyarak sadece beş saniye düşünün elinizden birşey gelmesede vesile olmaya çabaladığım bu yolda bir tıklamayla sesinizi duyurmak ne kadar zor olabilir. Hepiniz sağlıcakla kalın herşey gönlünüzce olsun şimdiden hepinize saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum.
-Yasin ÖZKAN

KAMPANYAYI İMZALA 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ