Dhbt Çok Önemli İlk Dönem İslam Tarihi Kısa Ve Önemli Notlar

Dhbt Çok Önemli İlk Dönem İslam Tarihi Kısa Ve Önemli Notlar

-Müslümanların ilk halifesi : Hz. Ebu Bekir

-Babasının adı Osman (Ebu Kuhafe adıyla da bilinir). Annesinin adı ise Ümmü’l-Hayr Selma Bint Sahr’dır.

-Hz. Ebu Bekir’in cahiliye döneminde adı Abdü’l-Kabe idi. Hz. Peygamber Müslüman olmasından sonra onun adını Abdullah olarak değiştirdi. O, Allah Resulünün cehennemden azat edildiğini müjdelemesi sebebiyle “Atik”, onun peygamberliğini ve getirdiği haberleri tereddütsüz kabul etmesi sebebiyle de “Sıddık” olarak anılmıştır.

-Hayattayken bütün aile fertleri İslam’a girmiş tek sahabi: Hz. Ebu Bekir

-Hz. Ebu Bekir İslami ilk kabul eden birkaç sahabeden biriydi.

-Beni Mustalik (Müreysi) Gazvesinde muhacirlerin sancaktarıydı, Tebük Seferi’nde de Müslümanların en büyük sancağını taşıdı.

  1. EBU BEKİR’İN HALİFE SEÇİLMESİ

-Sözlükte hilafet; Birinin yerine geçmek, yerini doldurmak, vekalet veya temsil etmek gibi anlamlara gelir.

-Terim olarak hilafet; İslam devletlerinde Hz. Muhammet’ten sonraki devlet başkanlığı makamını ifade eder.

-Sa’d b. Ubade, Hz. Ebu Bekir’e biat etmemiştir.

-Hz. Ebu Bekir’in halifeliğine Ümeyyeliler de itiraz etmişlerdir. Ebu Süfyan b. Harb, Hz. Ebu Bekir’e biat etmenin gerek Haşimiler gerekse Ümeyyeliler adına kınanacak bir davranış olduğunu dile getirmiş ardından da Hz. Ali’yi halifeliğini ilan etmeye çağırmıştır. Ancak Hz. Ali reddetmiş ve fitne çıkarmakla suçlamıştır. Ayrıca kendilerinin bu göreve Hz. Ebu Bekir’i layık gördüklerini beyan etmiştir.

  1. EBU BEKİR’İN İLK İCRASI; ÜSAME ORDUSUNUN SEFERE GÖNDERİLMESİ

-Hz. Peygamber 4000 kişilik bu orduyu, Mute seferinde şehit düşen Müslümanların kanını yerde bırakmamak için hazırlamıştır. Komutanlığını Üsame b. Zeyd’e vermiştir ancak hastalandığı için gönderememiştir. Bu durumda Hz. Ebu Bekir orduyu Hz. Peygamber’in belirlediği hedefe göndermek için harekete geçmiştir.

-Bu seferde Hz. Üsame misyonu itibariyle Müslümanların gücünü ortaya koymuş ve bölgede bazı asi kabileleri itaat altına almıştır.

RİDDE OLAYLARI

RİDDE OLAYLARI VE SEBEPLERİ

-Dinden çıkma ve isyan hareketleridir.

-Sözlükte ridde; Bir şeyden dönmek, vazgeçmek, yüz çevirmek, gidilen yoldan geri dönmek anlamlarındadır.

-Terim olarak ridde; İman ettikten sonra İslam dininden dönmek anlamındadır.

-Müdlic kabilesinden; Esved el-Ansi, Beni Hanife’den; Müseylime, Beni Esed’den Tuleyha b. Huveylid gibileri peygamberlik iddiasıyla isyan başlatmışlardır. Buna MÜTENEBBİ denir.

-Arap yarımadasında bütün olarak dinlerinde sebat edenler sadece Medine, Mekke ve Taif halkıdır.

-Ridde olaylarında Medine yönetimine isyan edenlerin bir kısmı sahte peygamberlerin (münebbi) etrafından toplanıp tamamen Müslümanlık dairesi dışına çıkarlarken (irtidat), bazıları ise İslam üzere kalacaklarını ancak zekat vermeyeceklerini söylemişlerdir.

-DİNİ SEBEPLER: Hz. Peygamber zamanında Müslüman olduklarını söyleyen ama kalpten iman etmeyen çıkarlar uğruna Müslüman olan topluluğun, Hz. Peygamber öldükten sonra eski dinlerine dönmeleri ve peygamber olduğunu iddia edenlere inanmaları

-SİYASİ SEBEPLER: Peygamberlik iddiasında bulunanların aslında birer kabile reisi olmaları.

-EKONOMİK SEBEP: Zekat vermek istememeleri.

Arapların kabileleri niçin irtidat etmişlerdir ?

-Kalplerinin yeni dine ısınmaması ve eski bağımsız konumlarına dönmek istemeleri.

RİDDE OLAYLARININ BASTIRILMASI

-Bu bastırma faaliyetlerinde başta;

*Halid b. Velid

*İkrime b. Ebu Cehil

*Halid b. Sa’id b. el-As

*Amr b. As

*Huzeyfe b. Mihsan

*Arfece b. Herseme

*Şurahbil b. Hasene gibi komutanlar yer almıştır.

-Akraba savaşı adı verilen bu çarpışmalar, Müslümanların Bedir’den sonra o güne kadar yaptıkları muharebelerin en şiddetlisi kabul edilir.

-Bu savaşta şehit olanların sayısı 2200 kişi olup bunların 700’ü kuran hafızı idi.

Ridde ve İrtidat Olaylarında Bulunanlar;

-Tuleyha; Şiddetli çarpışmalar sonucunda mağlup olmuş ve Gatafan, Esed kabilesine sığınarak yeniden İslamı kabul etmiştir.

-Secah ve Beni Temim

-Müseylime

-Bekir b. Vail

-Umman ve Mehre’de ki arap kabileleri

-Esved el-Ansi : İslam tarihinde riddeyi ilk başlatan şahıs kabul edilir.

-Eş’as b. Kays el-Kindi

  1. EBU BEKİR DÖNEMİ FETİHLERİ

-Onun dönemindeki askeri harekat, Irak (Sasaniler’in) ve Suriye (Bizans’ın) olmak üzere 2 bölgeyi hedef alıyordu. Bu da Müslümanların, dönemin iki büyük gücü olan Bizans ve Sasaniler’le aynı anda karşı karşıya gelmesi demekti.

A)IRAK FETİHLERİ

-İlk hedef ; Hire

-Hire bölgesinde Farslar ve Araplar birbirlerine karşılıklı saldırılar düzenliyorlardı. Bunlardan Arap asıllı Müsenna b. Harise eş-Şeybani, Hz. Ebu Bekir’den kendisinin Sasanilerle savaşmak üzere görevlendirilmesini istedi. Halife isteğini kabul etti ve Müsenna Müslüman kimliğiyle Farslılara karşı önemli bir mücadele verdi.

-Hire haklı cizye karşılığında barış anlaşması yapmak istediler. Bunun üzerine anlaşma yapıldı. Hz. Ebu Bekir’in Hire halkına tanıdığı haklar, çevre bölgelerdeki kabileleri de harekete geçirdi ve Müslüman idaresine aynı şartlar da girmek istediler.

Ele Geçirilen Yerler;

-Übülle (liman şehri)

-Hübeyre şehri

-Hire

-Barusma (Banıkya)

-Enbar şehri

-Aynüttemr

Sebebi : Müslümanların, Araplarla Faslılar arasındaki tampon bölgeyi ele geçirmek istemeleridir.

B)SURİYE FETİHLERİ

*Ebu Ubeyde b. Cerrah; Cabiye’ye

*Yezid b. Ebu Süfyan; Belka’ya

*Şurahbil b. Hasene; Ürdün’e

*Amr b. As; Arebe’ye ordusunu yerleştirdi.

-Suriye topraklarında Müslümanlarla Bizanslıların karşı karşıya geldikleri ilk büyük savaş ECNADEYN MUHAREBESİDİR; Müslümanların galip gelmiştir. Bu üstünlük Müslümanlara Suriye kapılarını açmıştır.

  1. EBU BEKİR’İN VEFATI

-Ecnadeyn savaşının meydana geldiği günlerde Hz. Ebu Bekir hastalanmıştı. Ecnadeyn savaşının sonucunu öğrendikten kısa bir süre sonra 63 yaşında vefat etti.

-Vefatından önce, yerine seçilmek üzere Hz. Ömer’i belirledi. Bu konuda ki isteğini AHİTNAME unvanıyla bir vasiyet metninde belirtti.

***İstişare = İslam tarihinde bunun siyasi anlamda sistemleşmiş şekline “şura” denilir.

***Medine de;

-Davalara bakma görevi; Hz. Ömer

-Beytülmal Emini (Hazine Görevlisi); Ebu Ubeyde b. Cerrah

-Devlet Katipliği; Zeyd b. Sabit, Hz. Ali, Hz. Osman

 HZ. ÖMER DÖNEMİ

-Onun döneminde Sasani İmparatorluğu tarihe karışmış, Bizans İmparatorluğu ise Suriye, Mısır ve Anadolunun doğusunu Müslümanlara bırakmak zorunda kalmıştır.

-Hz. Ömer’in 26 yaşında iken Müslüman olduğu kaydedilir.

-Resulullah’ın önemli karar alacağı zaman görüşlerine başvurduğu kimselerin başında Hz. Ömer gelirdi. Onun ileri sürdüğü bazı görüşleri destekler mahiyette ayetler geldiği kabul edilmektedir. Bu ayetler MUVAFAKAT-I ÖMER diye adlandırılmıştır.

-Hz. Ebu Bekir kısa halifelik (2 yıl) döneminde de en büyük yardımcısı Hz. Ömer oldu. Ona kadılık ve müşavirlik yaptı.

-İlk evliliği Zeynep bint maz’un el-cumahiyye; Abdullah ve Hafsa çocuklarıdır.

-Cahiliye devrinde evlendiği Müleyke bint Amr ve Kureybe bint Ebi Ümeyye’yi İslamiyeti kabul etmedikleri için müşrik kadınlarla evlenmeyi yasaklayan ayet doğrultusunda boşadı.

-Son evliliği Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın kızları Ümmü Külsum

-En meşhur lakabı FARUK’TUR. Hak ve batılı birbirinden ayıran anlamındadır.

  1. ÖMER’İN HALİFE SEÇİLMESİ

-Emirü’l-mü’minin tabiri ilk kez kimin için kullanılmıştır; Hz. Ömer

-Hz. Ömer döneminde halk Bey’atür Rıdvan’ın gerçekleştiği ağacı kutsal saymaya başlamışlar,  Hz. Ömer de bu ağacı derhal kestirmiştir.

-Hz. Ömer ölüm döşeğinde iken kendisine yerine birini bırakması teklif edilince ilk Müslümanlardan ABDURRAHMAN B. AVF, HZ. OSMAN, HZ. ALİ TALHA BİN UBEYDULLAH, ZÜBEYR B. AVVAM ve SA’D B. EBU VAKKAS’tan oluşan altı kişilik şuranın toplanarak üç gün içerisinde aralarından birini halife seçmelerini istedi. (Oğlu Abdullah’ı da halife seçilmemek kaydıyla şuraya dahil etti).

 

* Namazı kıldırmak üzere; SUHEYB B. SİNAN

*Şura üyelerini toplamak üzere; MİKDAD B. ESVED

-Seçim gerçekleşinceye kadar heyetin rahatsız edilmemesini sağlamak üzere de; EBU TALHA EL-ENSARİ’yi görevlendirdi.

YÖNETİMDE TAKİP ETTİĞİ YÖNTEM

-Kufe’ye OSMAN B. FERKAD

-Dımaşk’a MA’AN B. YEZİD

-Basra’ya HACCAC B. ILAT görevlendirilmiştir.

-İran üzerine gönderilen ilk ordu komutanı; EBU UBEYD ES-SAKAFİ

İkincisi ise; SAB B. EBU VAKKAS

FETİHLER

A)IRAK CEPHESİ

-Ebu Ubeyd es-Sakafi komutasında bin kişilik bir birlik cepheye gönderildi. Ebu Ubeyd önce bazı başarılar gösterdi ise de KÖPRÜ SAVAŞI diye bilinen savaşta Fırat nehrinin doğusuna geçip fillerle takviye edilmiş bir İran ordusu karşısına çıkınca ağır bir yenilgiye uğradı ve şehid oldu.

-Bu yenilginin izleri ancak 2 yıl sonra Sad b. Ebu Vakkas komutasındaki İslam ordusunun, Rüstem komutasındaki İran ordusunu yendiği KASİDİYE SAVAŞI ile silinebildi.

KASİDİYE SAVAŞININ SONUÇLARI;

-Müslümanlar çok miktarda ganimet elde ettiler; Bunların en kıymetlisi DİREFŞ-İ KAVİYANİ adındaki kutsal iran sancağıydı.

-Kuzey Irak ve İran’ın kapıları Müslümanlara açıldı.

-Kisra 3. Yezdicerd, saraylarını İslam ordusuna terk ederek doğuya kaçtı.

-Sad B. Ebu Vakkas Kasidiye savaşından sonra başşehir Medain’i hedef almış ve orayı da ele geçirmiştir.

ELE GEÇİRİLEN YERLER;

*Kisra 3. Yezdicerd’in sarayları

*Başşehir Medaini

*Celula

*Hulvan

*Ahvaz

*Ramehürmüz

*Türker

*Hüzistan, Musul, Erdebil

*Nihavend

NİHAVEND ZAFERİ

-Komutan Numan B. Mukarrin şehit düşünce yerine Huzeyfe b. Yeman geliyor.

-Müslümanlar kazanmıştır.

-Irak fethi büyük ölçü de tamamlanmıştır.

NİHAVEND SAVAŞININ SONUÇLARI;

-Sasani ordusu tamamen dağıldı.

-Nihavend şehri ele geçirildi.

-Dinever, Hemedan, İsfahan gibi bölge de bulunan sasaniler’e ait bir çok şehrin fethine ve en nihayet sasani imparatorluğunun yakılışına zemin hazırladı. Bu nedenle nihavend zaferine FETHU’L-FÜTUH (fatihler fethi) adı verildi.

 

SAVAŞIN ÖNEMİ;

-Sasaniler burada uğradıkları ağır yenilginin ardından bir daha toparlanamadılar.

B)SURİYE CEPHESİ

-Fihl Savaşı’nda da Müslümanlar, Bizans kuvvetlerine büyük bir zaiyat verdirdiler.

-Dımaşk’ı fethettiler, Ba’lebek, Humus, Hama şehirlerini de ele geçirdiler.

-Meydan Savaşı’nda Bizans ordusu çok ağır bir yenilgiye uğradı ve bölgedeki bütün şehirler Müslümanların eline geçti.

-Yermük Savaşı’ndan sonra Suriye Bizans’ın elinden çıktı.

Şeyzer, Kınnesrin, Halep, Antakya, Urfa, Rakka ve Nusaybin kısa aralıklarla Müslümanlara teslim oldu.

-Suriye ve el-Cezire’nin fethinden sonra İslam devletinin sınırları Toroslar’a dayandı.

-Filistin’in fethine devam edildi ve Kudüs kuşatıldı.

-Daha sonra Filistin sahil şehirleri başta olmak üzere diğer yerleşim yerleri fethedildi. Hz. Ömer sahillere yakınlığı dolayısıyla tehlike oluşturan Kıbrıs’ın fethine deniz seferinin zorluğunu düşünerek izin vermedi.

C)MISIR VE KUZEY AFRİKA CEPHESİ

-Hz. Ömer, Suriye ve Filistin’de mağlup olan bazı Bizanslı komutan ve askerlerin Mısır’a kaçtığını ve Mısır’ın fethinin gerekli olduğunu söyleyen Amr b. As’ın görüşünü benimseyerek Mısır’ın fethine izin verdi.

-Amr b. As Ferama’yı ele geçirdi.

-Ardından Aynuşems’te güçlü bir Bizans ordusunu yendi.

Bilbis’in fethinin arkasından Babilon üzerine yürüyüp 7 aylık bir kuşatmayla burayı aldı.

-Daha sonra da liman şehri olan İskenderiye’yi fethetti.

-Bu başarılarından dolayı Amr b. As’a Mısır Fatihi unvanı verildi. Hz. Ömer tarafından Mısır’a vali tayin edildi.

FETİHLERDEN SONRA YAPILANLAR

-Fethedilen yerlerdeki insanlareğer sözlerine sadık kaldıkları sürece esir ve köle muamelesine tabi tutulmayacaklardır.

-İslamı kabul ettiklerinde Müslümanlarla aynı haklara sahip olacaklarına, eski dinlerinde kalmak istediklerinde cizye ödemek şartıyla zimmi statüsüne girerek can ve mal güvenliğine kavuşacaklarına, kendilerine din ve vicdan hürriyeti tanınıp mabedlerine dokunulmayacağına ve ibadetlerine karışılmayacağına dair kendileriyle antlaşmalar yapılmıştır.

-Fedek toprakları yarısının karşılığını Fedekliler ödedikten sonra onları da diğerleriyle birlikte Suriye tarafına gönderdi.

-Aynı tarihte Necranlı hrıstiyanları da Küfe taraflarındaki Necraniye’ye gönderdi. Mallarını satın alarak zarara uğramalarını önledi. Ayrıca gittikleri yerlerde kendilerine geniş toprak verilmesini, bu topraklardan bir süre vergi alınmamasını, daha sonra Hz. Peygamber ile yaptıkları anlaşmaya uygun biçimde cizye almaya devam edilmesini valilerinden istedi.

  1. ÖMER DÖNEMİNDE VİLAYETLERİN İDARESİ

-Komutanlarına “emirü’l-ceyş veya emirü’l-cünd” adı verilmiştir.

-Vilayetlerin idaresini yürüten valilere de çok defa “emir” ve bazen “amil” denilirdi.

1)VALİ VE DİĞER GÖREVLİLER

VALİLERİN GÖREVLERİ

1)Namazlar da imamlık yapar ve mescitler de halka İslam esaslarını öğretir.

2)Şehirde emniyet ve asayişi sağlar.

3)Adli işleri yürütür ve suçluları cezalandırır.

4)Savaş sırasında orduyu düzenler ve savaşı idare eder.

5)Fetihlerden sonra ele geçen yerlerin halkı ile anlaşmalar yapar.

6)Vergileri toplar.

7)Devlet görevlilerinin maaşlarını dağıtır.

8)Ganimetleri taksim eder ve beytülmal hissesini Medine’ye gönderir.

9)Esirlerin durumunu karara bağlar.

10)Müslümanları yeni yerleşim merkezlerine ve eski şehirlere yerleştirir.

VALİNİN YANINDA BULUNANLAR

-Katip, divan katibi, haraç amili, sahibü’ş-şurta, beytülmal amili, ordu komutanı

  1. ÖMER DÖNEMİNDEKİ BÜYÜK VİLAYETLER

-Hicaz, Yemen, Bahreyn, Şam (Suriye), Irak, Fas, Mısır

**Hz. Ömer divan teşkilatını kurmuştur.

2)ADALET VE KAZA

-Kazai işleri kadılar, mali işleri haraç amilleri yürütüyordu.

-Vilayetlere ilk kadı tayini; Hz. Ömer döneminde kendisi yapmıştır.

-Hz. Ömer;

*Ebü’d-Derda’yı Medine

*Şüreyh b. Haris ek-Kindi’yi Kufe

*Ebu Musa el-Eş’ari’yi Basra

*Osman b. Kays’ı Mısır kadılığına tayin etmiştir.

MALİ YAPI

1)DEVLETİN GELİRLERİ

-Gayrimüslim tebaanın erkeklerinden cizye adıyla baş vergisi alınırdı.

-Irak bölgesinde;

*Fakirlere (çiftçi ve diğerleri); 12

*Orta hallilere (tüccar); 24

*Zenginlere; 48 dirhem cizye konulmuştur.

-Şam haklı için;

*Kişi başına altın para olarak; 4 dinar

Gümüş para olarak; 40 dirhem

-Mısır halkı için;

*Her mükellef başına; 4 dinar

-Cizye para olduğu gibi zirai ve ticari ürünler de olabiliyordu.

-Gayrimüslimlerden savaş yoluyla alınan her türlü mal ve esirlere GANİMET denir. Bu ganimetin beşte biri HUMUS adıyla hazineye alınır. Bu konuyla ilgili ayetler Bedir savaşından sonra nazil olmuştur.

-Bir yere ticaret için gelen tacirden Hz. Ömer vergi aldı. Komşu devletler bunu zaten uyguluyorlardı. Müslüman’dan 40’ta 1, zımmi (anlaşmalı gayrimüslim vatandaş)’den 20’de 1, harbiden (anlaşması bulunmayan başka ülkenin gayrimüslim vatandaşı) 10’da 1 vergi alınırdı.

-Müslüman çiftçiler, arazilerden elde ettikleri ürünlerden emekleri dikkate alınarak 10’da 1 ya da 20’de 1 bir oranında vergi öderlerdi.

2)DEVLETİN GİDERLERİ

-Hz. Ömer beytülmal gelirlerinden olan zekatı Tevbe süresinin 66’ncı ayetinde belirtildiği gibi, humusu da enfal süresinin 41’inci ayetinde belirtildiği gibi Müslümanlara dağıtır.

 

3)DİVAN TEŞKİLATI

-Hz. Ömer, fey gelirlerini beytülmalde toplayarak senede bir defa ATİYYE adı altında dağıtmayı uygun buldu. Atiyye miktarları insanların İslama girişteki kıdemi ve İslama yaptıkları hizmet, Hz. Peygamber’e olan yakınlık ile Hz. Peygamber ile birlikte savaşa katılma gibi özelliklere sahip olma esas alınarak farklı farklı belirlendi. Aylık erzak ise eşit miktarda (iki cerib yiyecek) tespit edildi.

-Devletten devamlı atiyye almanın şartı hicret ve cihattır.

-Hz. Ömer cihada katılmayanlara fey gelirlerinden atiyye vermemiştir.

-En fazla atiyye alanlar 12 bin dirhemle HZ. ABBAS ve Hz. PEYGAMBER’İN HANIMLARI olmuştur.

MEDENİYET VE KÜLTÜR

1)BAYINDIRLIK HİZMETLERİ

-Dımaşk şehrinin ortasında bulunan YUHANNA KİLİSESİNİN yarısı hristiyanlara bırakılmış, diğer yarısı da camiye çevrilmiştir.

-Barış yoluyla ele geçen şehirler de eski mabetlere dokunulmamıştır.

-Bayındırlık hizmetleri arasında ziraata elverişli toprakların sulanması için kanal sistemleri kurulmuştur. Bunlar; EBU MUSA NEHRİ ve MA’KIL KANALI, SA’D KANALI

-Amr b. As Nil nehrini Kızıldeniz’e birleştiren bir kanal yaptı. Adı EMİRÜ’L-MÜ’NİNİN NEHRİ’dir. Bu kanal sayesinde Medine’ye erzak göndermek mümkün oldu.

2)ŞEHİRLERİN KURULUŞU

-UTBE B. GAZVAN VALİ KONAĞI (DARU’L-İMARE) inşa etmiştir.

-AMR B. AS, babilon yakınında Fustat adıyla bir ordugah şehir kurarak Arabistan’dan göç eden Müslümanları buraya yerleştirmiştir.

3)EĞİTİM VE ÖĞRETİM

-Hz. Ömer tarafından Kufe’de görevlendirilen ABDULLAH B. MES’UD küfe ekolünün temellerini atmış, özellikle Irak’ta EHL-İ RE’Y (akla ve yoruma önem veren akım) hareketinin doğmasında etkili olmuştur.

  1. ÖMER’İN BAZI İCTİHADLARI

1)Irak topraklarına farklı bir statü getirip onları ganimet olarak gazilere dağıtmamıştır.

2)Kıtlık yılında hırsızlara had cezası uygulamamıştır.

3)Sarhoşluk suçunun sünnette belirlenen cezasını artırmıştır.

4)Aynı anda söylenen 3 talakı ayrı zamanda söylenmiş talak gibi saymıştır.

5)Teravih namazının camide toplu olarak kılınmasını başlatmıştır.

6)Müellefe-i Kulubun zekat hissesini İslamın artık güçlendiğini ifade ederek vermemiştir.

7)Ehl-i Kitap kadınlarla evlenmeyi tasvip etmemiştir.

HİCRİ TAKVİMİN KABULÜ

-Ticari hayatın canlanması sonucunda kullanımı çoğalan senetler de tarih tesbiti ihtiyacı gerektiği için Hicri Takvim yürürlüğe girmiştir.

-Muharrem ayı Hicri Takvimin ilk ayı olarak kabul edilmiştir.

HZ. OSMAN DÖNEMİ

-12 yıl halifelik yapmıştır.

-Babası Affan b. Ebü’l-As, Annesi Erva Bint Küreyz

-Hz. Peygamber’in iki kızıyla birden evlendiği için ona iki nur sahibi anlamında ZÜ’N-NUREYN lakabı verilmiştir.

-Onun ilk Müslümanlardan biri olduğu bildirilmektedir.

-Hz. Peygamber’in kızı Rukiyye ile evlendi (Abdullah adında çocukları oldu). Mekke müşrüklerinin işkenceleri artırması üzerine eşiyle birlikte ilk kafile de Habeşistan’a hicret etti.

-Medine’ye hicret sırasında ise aile fertleriyle birlikte Medine’ye hicret etti.

-Muhacirlerle ensarın kardeş yapılması olayında EVS B. SABİT ile kardeş oldu.

-Tebük Seferi hazırlıkları sırasında, ordunun hazırlanmasına miktar olarak en büyük yardımı yaptı.

-Hz. Osman’ın oğlu Eban, Hz. Peygamber’in hayatına dair bilgi toplayan ilk siyer alimlerindendir.

-Tarihçiler halifelik dönemini 1 ve 2.yıl diye ayırmışlardır.

-1.YIL : Ülkede huzur ve sükunetin hakim olduğu, Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin olduğu SÜKUNET DÖNEMİ

-2.YIL : Hz. Osman’ın şehit edilmesiyle yaşanan iç karışıklıkların ve olumsuzlukların yaşandığı KARIŞIKLIK DÖNEMİ

-Hz. Osman ve valilerini eleştirme şeklinde başlayan muhalefet hareketi, Kureyş’e karşı bir kabilecilik mücadelesine dönüştü. Hz. Osman’a karşı ayaklanan isyancılar, onu haksız yere öldürdüler.

-Hz. Osman zamanında yaşanan bu isyan İslam tarihinde ilk fitne oldu.

HZ OSMAN ZAMANINDA FETİHLER

1)İRAN, AZERBAYCAN, HORASAN FETİHLERİ

Ele Geçirilen Yerler;

-İsfahan

-Hemedan

-Kirman

-İstahr

-Horasan ve Toharistan : Ahnef b. Kays ele geçirmiştir.

-Nişabur : Abdullah b. Amir ele geçirmiştir. Bu şehir de Horasan’ın ilk mescidini yaptırmıştır.

-Belh, Herat, Buşenc, Tus : Abdullah ve Ahnef ele geçirmiştir.

-Ermenistan

-Gürcistan

-Azerbaycan

-Dağıstan

-Arran Bölgesi

-Tiflis

2)KUZEY AFRİKA VE NUBE BÖLGESİNDEKİ FETİHLER

-Bizanslılar, İskenderiye’yi işgal etmişlerdi.  Amr, İskenderiye’yi kuşatıp Bizans kuvvetlerini oradan çıkardı.

-Abdullah b. Sa’d b. Ebu Serh, İfrıkıye bölgesinin fethine çıktı.

-Adı Abdullah olan yedi sahabinin katılması sebebiyle “Gazvetü’l-Abadile/Abdullahlar Savaşı” olarak anılan bu savaşın ardından İfrıkıye’nin ileri gelenleri Abdullah b. Sa’d’a gelerek, topraklarını kendilerine bırakması şartıyla cizye ödemeyi teklif ettiler. Abdullah bu teklifi kabul etmiş, bölge İslam hakimiyetini tanımıştı.

-Sudan topraklarında bulunan Dongola’ya kadar ilerledi. Orada hüküm süren hristiyan Makarra Krallığı ile bir anlaşma imzalayıp bu devleti, İslam devletinin egemenliği altına aldı.

3)KIBRIS’IN FETHİ

-Suriye ve Mısır valileri sahil şehirlerindeki tersaneleri faaliyete geçirdiler ve donanma kurdular. Donanma sayesinde Hz. Osman zamanında önemli deniz zaferleri kazanıldı.

-Kıbrıs üzerine bir sefer düzenlendi. Kuşatma sonunda 7200 altın vergi ödenmesi ve Müslümanlara saldırılmaması şartıyla anlaşma sağlandı. Böylece Kıbrıs barış yoluyla ele geçirilip vergiye bağlandı.

-Kıbrıs idarecilerinin vergiyi ödememeleri üzerine, İkinci Kıbrıs Seferi düzenlendi ve savaş yoluyla fethedilen adaya 12.000 asker yerleştirildi.

4)ZATÜ’S-SAVARİ SAVAŞI

-Arvad (Cyzikus) adası alındı.

-200 gemilik İslam donanması, İskenderiye açıklarında, 2.Konstans kumandasındaki Bizans donanmasına karşı büyük bir zafer kazandı.

-Yelken direklerinin çokluğu sebebiyle “zatü’s-savari” adı verilen bu zaferle Bizans’ın Doğu Akdeniz’deki hakimiyeti sona erdirildi.

-Hulefa-yi Raşidin döneminin en büyük deniz savaşıdır.

KUR’AN-I KERİMİN İSTİNSAHI

-Hz. Osman mushafını çoğaltarak belli başlı merkezlere göndermeye karar verdi. İstinsah ve çoğaltma için ZEYD B.SABİT, ABDULLAH B. ZÜBEYR, SAİD B. AS, ABDURRAHMAN B. HARİS B. HİŞAM’dan oluşan bir heyet görevlendirdi.

İÇ KARIŞIKLIKLAR VE İSYAN

KARIŞIKLIKLARIN SEBEPLERİ

  • Osman’ın valiliklere ve diğer önemli devlet görevlerine sadece akrabalarını tayin etmesi
  • Onlara ve akrabalarına devlet hazinesinden büyük miktarlarda bağışta bulunması
  • Ebu Zer el-Gifari, Abdullah b. Mesud, Ammar b. Yasir gibi ileri gelen sahabileri çeşitli şekillerde cezalandırması
  • Bazı sahabilerin maaşlarını kesmesi veya azaltması
  • Muhacirlerden Kureyş ileri gelenlerinin Medine’den ayrılıp fethedilen bölgelerdeki şehirlere yerleşmelerine ve geride bıraktıkları arazilerin göç ettikleri yerlerdeki arazilerle değiştirilmesine izin vermesi
  • Oralar da çok miktarda mal mülk edinmelerine göz yumması
  • Bazı sahabilere fethedilen şehirler de ikta arazileri vermesi
  • Peygamber tarafından Taif’e sürgüne gönderilen amcası Hakem b. Ebü’l-As’ın Medine’ye dönmesine izin verip onun oğlu Mervan’ı devlet katibi olarak görevlendirmesi
  • Kureyş adına kabilecik yapan bazı valilere ses çıkarmaması
  • Valilerin yanlış icraatlarına göz yumması ve onlara gereken cezayı vermekten kaçınması
  • Medine civarındaki bazı arazileri beytülmal develeri için koruluk haline getirmesi
  • Peygamber, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer hac esnasında namazları seferi olarak kıldırdıkları halde, halifeliğinin altıncı yılında itibaren Mekke’de namazları mukim olarak kıldırması gibi bazı fikhi uygulamaları
  • Kuran-ı Kerim nüshasını istinsah ettirdikten sonra, önceki nüsha ve bazı sahabilerin ellerinde bulunan şahsi nüshaların tamamını imha ettirmesi
  • Mescid-i Nebevi’yi genişletirken önceden kullanılmayan bazı yapı malzemeleri kullandırması
  • Peygamber’den intikal eden hilafet mührünü Eris Kuyusu’na düşürmesi

NOT  : Ancak karışıklıkların yaşanması ve isyanda fetihlerin durmasıyla ortaya çıkan ekonomik kriz, Hz. Osman’ın temsil ettiği Kureyş hakimiyetine karşı başlatılan kabilecilik hareketi ve bu karışıklıklardan istifade edip Müslümanları birbirlerine düşürmeye çalışan İBN SEBE gibi kimselerin çalışmalarının da etkili olduğu anlaşılmaktadır.

-Yönetime karşı ilk ciddi muhalefet; Bekir, Rebia, Ezd, Kinde, Temim, Kudaa gibi fetihler de büyük yaralılık gösteren güçlü kabile mensuplarının bir arada yaşadığı Küfe’de ortaya çıktı.

VİLAYETLERDEKİ DURUM

-İsyancıların Merkezleri; Basra, Küfe, Mısır (Fustat)

-İsyana sebep olan en önemli lider; Müslümanlar arasında baş gösteren Abdullah b. Sebe

-Hicazda ortaya çıkan ve bütün Müslümanları etkileyebilecek “el-emr bi’l-ma’ruf ve’n-nehy ani’l-münker” sloganıyla gizli ve yakıcı bir davet başlatan İbn Sebe; Basra, Küfe ve Suriye’den kovulduktan sonra Mısır’a gelmişti. Abdullah b. Sebe’nin gelişinden itibaren Küfe, Basra ve Mısır’daki muhalif grupların, onun tarafından organize edildiği anlaşılmaktadır. Onun talimatıyla bu şehirdeki muhalifler, Hz. Osman’ı ve valilerini ağır bir şekilde eleştiren mektuplar yazarak birbirlerine göndermeye başladılar. Mektup da Hz. Osman ve valilerinin dinin kurallarını çiğneyip zulme başvurduklarını söyleyerek halkı yönetime karşı isyana çağırıyorlardı. Özellikle kalabalıkların huzurunda okunması sağlanan bu mektuplar başşehir Medine’ye de gönderiliyordu.

  1. OSMAN’IN ŞAHSİYETİ

-Üstün haya duygusu

-Cennetle müjdelenen 10 sahabiden (AŞERE-İ MÜBEŞŞERE) biridir.

-Mescit-i Haram’ı genişletmiş, Harem’in sınır taşlarını yeniletmiş ve Mescid-i Nebevi’yi genişletip yeniden inşa ettirmiştir.

-Hac menasiki konusunda en bilgili sahabi olduğu söylenir.

-Hz. Peygamber’den 146 hadis rivayet etmiştir

HZ. ALİ VE HZ. HASAN DÖNEMİ

-En karışık yıllar Hz. Ali dönemidir.

-Hz. Ali Tebük seferi hariç Hz. Peygamber’in bütün gazvelerine katılmıştır.

-Hz. Ali/Hz. Fatıma = Hasan, Hüseyin, Muhsin (ölü doğdu), Zeynep, Ümmü Kulsüm

-Hz. Ali iktidar döneminde bir çok sorunla karşılaştı. İslam tarihinin en önemli iç çatışmalarından biri bu dönemde meydana geldi. Hz. Ali’nin vefatından sonra yerine geçen Hz. Hasan önemli bir varlık gösteremeden yaklaşık 6 ay sonra Muaviye ile barış yaparak siyasetten ayrıldı.

  1. ALİ DÖNEMİ

1)HİLAFETE GELİŞİ

-Büyük çoğunluğun desteğini almakla birlikte etkili olan bazı kişiler biat etmek yerine tarafsız kalmayı tercih ettiler Bunlar;

*SAD B. EBU VAKKAS

*ÜSAME B. ZEYD

*ABDULLAH B. ÖMER

*HASSAN B. SABİT

*EBU SAİD EL-HUDRİ

*MUHAMMED B. MESLEME

*NUMAN B. BEŞİR

*ZEYD B. SABİT

2)HZ. ALİ’NİN İLK İCRAATLARI

-Hz. Osman’ın valilerini görevden azlederek yerlerine yeni valiler atamıştır.

-Hz. Osman dönemindeki mali uygulamaların bir kısmına son vermesiydi. Bunlardan biri; Atiyyelerdir = Hz. Osman döneminde İslama hizmetlerine göre verilen atıyyeler, Hz. Ali döneminde herkese eşit olarak verilmiştir.

3)MUHALİFLER

-Muhalif gruplardan biri;

*HZ. AİŞE

*TALHA B. UBEYDULLAH

*ZÜBEYR B. AVVAM

-Hz. Ali’ye biat edildikten sonra ortaya çıkan diğer bir muhalif ise MUAVİYE B. EBU SÜFYAN’DIR.

-Hz. Osman’ın katibi MERVAN B. HAKEM ise Hz. Aişe’nin liderliğini yaptığı gruba katıldı.

-NOT : Muaviye’nin talebi, Sıffın Savaşı’ndan sonra hakemler tarafından kabul edilmiştir.

4)CEMEL SAVAŞI

-Hz. Aişe, Talha ve Zübeyr’in liderliğini yaptığı muhalefet grubu, Mekke’de bir araya geldi. Hareketin temel iddiası : Hz. Osman’ın mazlum olarak öldürüldüğünü ve Hz. Ali’nin katilleri cezalandırması gerektiği şeklindeydi.

-Aslında farklı hedefleri olan kişi ya da grupları içinde barındırdığı için bu hareketin başından beri iyi planlanmamış, hedefleri açık olmayan bir hareket olduğunu söylemek mümkündür.

-Mekke muhalefetine Hz. Osman’ın katillerini cezalandırmak gibi masum gerekçelerle destek verenler olduğu gibi mal elde etmek, kabilesinin çıkarlarını gözetmek ve şahsi kin sebebiyle katılanlar da vardı.

-Harekete katılan bazı Ümeyyeoğulları, Osman’ın çocuklarından birisinin halife seçilmesi gerektiğini savunuyorlardı.

-Savaş Hz. Aişe’nin içinde bulunduğu hevdecin etrafında yoğunlaştı. Hz. Aişe’nin savaşı devesinin üzerindeki hevdecten komuta ettiği ve çarpışmalar onun devesinin etrafında yoğunlaştığı için bu savaşa CEMEL (DEVE) VAKASI denmiştir. Hz. Ali böyle olduğunu görünce deveyi öldürtmüş ve Hz. Ali’nin zaferiyle savaş sonuçlanmıştır.

-Savaşta Hz. Aişe ile birlikte hareket eden Talha ve Zübeyr ölmüştür.

-Hz. Aişe Mekke’ye oradan da Medine’ye gitmiş ve bu olaydan sonra siyasetten uzaklaşmıştır. Ayrıca çok pişman olmuştur.

5)SIFFİN SAVAŞI

-Hz. Ali Cemel Savaşından sonra Küfe’ye giderek burasını devletin merkezi yaptı ve muaviye’ye mektup yazıp itaata davet etti. Hz. Osman’ın mazlum olarak öldürüldüğünü ve onun katillerinin cezalandırılması gerektiğini söyleyerek talebe olumsuz cevap verdi.

-Hz. Ali, Muaviye’nin itaat etmediğini, hatta kendisine karşı cepheyi genişletmeye çalıştığını görünce onunla savaşmaktan başka çare kalmadığı anladı ve savaş hazırlıklarına başladı. Muaviye’de ordusunu hazırladı ve bu iki ordu sıffin de karşı karşıya geldi.

-Durumun kötüye gittiğini gören Muaviye barış yapmak istediğini, Hz. Ali’nin görevlendirdiği EŞ’AS B. KAYS’a anlattı ve fikri makul bulundu. Ancak Hz. Ali Muaviye’nin zaman kazanmak için bunu yaptığını söylese de savaşın durmasını isteyenleri ikna edemedi. Böylelikle Hz. Aile Eş’as b. Kays’a geri çekilme emrini verdi.

-Sabaha kadar devam eden çarpışmalar sebebiyle Cuma Gecesine Herir (Hırıltı) gecesi (Leyletü’l-Herir) denir. En fazla can kaybının bu gece meydana geldiği nakledilir.

6)TAKİM

TAHKİM : Cahiliye döneminden beri bilinen, aralarında anlaşmazlık bulunan kişilerin ya da kabilelerin arasını bulmak amacıyla başvurulan bir yöntemdir.

-Hakem : Ebu Musa el-Eş’ari

-Ebu Musa çağrılarak bir anlaşma metni (tahkimname) imzalandı.

-Belge de;

*Hakemlerin Kuran’a göre hareket edecekleri, onda uygun hüküm bulamazlarsa sünnete başvuracakları

*Heva ve heveslerine göre hareket etmeyecekleri

*Bu çerçeve de verilen karara Hz. Ali ve Muaviye’nin rıza gösterecekleri

*Hakemler ve yakınlarının can ve mallarının emniyet içinde olacağı, hakemlerin nerede ve ne zaman buluşacakları ve görüşmeleri takip edebilecek kimseler hakkında hükümler vardı.

-Zamanı geldiğinde hakemler Dumetu’l-cendel bölgesinin Ezruh mevkiinde bir araya geldiler.

-Muaviye’nin Hz. Osman’ın velisi olup olmadığı konusun ele alan hakemler Muaviye’yi haklı buldular.

-Bundan sonra ümmetin başına kimin getirileceği meselesi görüşüldü. Hz. Ali ve Muaviye’nin dışında bir yönetici işinin ümmete bırakılmasına karar verildi.

-Hakemlerin aldığı karar önce Ebu Musa tarafından açıklandı. Ancak Amr b. As hile yapıp Muaviye’yi halife tayin ettiğini söyledi. Hz. Ali alınan karar karşısında şok geçirdi çünkü alınan karar da hem muaviye’nin iddiasında haklı olduğu konusuna  ve Hz. Ali’nin görevden uzaklaştırılması konusundaydı.

-Muaviye Suriye’de halife ilan edildi. Böylelikle yapılan tahkim sorunu daha karmaşık hale getirdi.

7)HARİCİLERİN HZ. ALİ’YE KARŞI AYAKLANMALARI

-Hariciler Sıffin savaşından sonra tahkimin kabul edilmesi üzerine ortaya çıkan bir fırka olarak kabul edilse de, fırkanın temel görüşlerinin Hz. Osman dönemindeki siyasi çatışmalardan ve Hz. Osman’ın öldürülmesinden bağımsız olmadığı anlaşılır.

8)HARİCİLERİN DOĞUŞUNU HAZIRLAYAN ETKENLER

1)Bedevilikten şehir hayatına geçen Arap toplumunun geçirdiği değişimdir. Bu geçiş sürecinde çeşitli faktörlerin etkisinde kalan insanlar farklı tavırlar sergilemişler, aynı kabileden oldukları halde karşı karşıya gelebilmişlerdir.

2)Toplumun zamanla siyasal konulara daha fazla ilgi duymasıdır.

3)Şahısların olaylar karşısındaki tavırları, aldıkları dini eğitim, nasları anlama ve yorumlama yetenekleri de Hariciliğin doğuşunda önemli bir etkendir.

NOT : Haricileri incelediğimiz de kendilerinden farklı düşüncelere sahip kimselere karşı katı tutum takındıkları, nasları yüzeysel bir şekilde anladıkları, bununla birlikte samimiyetleriyle temayüz ettiklerini görürüz.

4)Hz. Osman döneminde toplumun siyasetle daha fazla ilgilenmesi, valilerin ve halifenin icraatlarını sorgulamaya başlaması

5)Toplumun yaşadığı ekonomik değişim süreci

6)Zenginliğin paylaşımında ortaya çıkan sorunlar

9)NEHREVAN SAVAŞI

-Hariciler hakemler buluşuncaya kadar Küfe’de beklemeye devam ettiler. Son ana kadar Hz. Ali’nin, hakemi Ebu Musa’yı göndermekten vazgeçmesini beklediler. Hz. Ali hakemi gönderince de bir dizi toplantı yaparak izleyecekleri yolu belirlemeye çalıştılar. Onlara göre Hz. Ali, hakemi göndermek suretiyle itaat edilme hakkını kaybetti. Bu sebeple hemen onun başlarına imam olarak Abdullah b. Vehb er-Rasibi’yi seçtiler. Ele aldıkları konulardan biri, gidecekleri yerdi.

Nihayet Nehrevan denilen yerde diğer şehirlerden gelecek arkadaşlarıyla buluşup başka bir yere gitmeye karar verdiler.

Basra’dan gelen grubun başında Mis’ar b. Fedek’i isimli bir harici vardı. Yolda Abdullah b. Habbab b. Eret’le karşılaştılar, kendisini ve hamile eşini öldürdüler. Hz. Ali öldürülmeleri üzerine Haricilerden katillerin teslim edilmesini istedi ancak Hariciler kabul etmedi.

Hz. Ali önce ordusunu Nehrevan’a sevk etti. Haricilere elçiler göndererek Abdullah ve eşinin katillerini teslim etmelerini ve isyandan vazgeçmelerini telkin etti. Haricilerin önemli bir kısmı savaş alanından ayrıldı. Burada kalanlar ve Hz. Ali’nin ordusu arasında meydana gelen savaşta Haricilerin önemli bir kısmı öldürüldü.

Öte yandan Muaviye, Hz. Ali’ye karşı hakimiyet alanını genişletti. Mısır eyaletini ele geçirdiği gibi, Irak- Cezire- Hicaz ve Yemen bölgelerine yaptığı akınlarla, Hz. Ali’nin sahip olduğu topraklara dahi hakim olamadığı intibaını vererek imajını zedelemeyi amaçladı.

10)HZ. ALİ’NİN VEFATI

-Nehrevan’da arkadaşlarının öldürülmesi sebebiyle Haricilerin Hz. Ali’ye duydukları nefret artmıştı.

-Fitnenin sebebi olarak gördükleri Hz. Ali, Muaviye ve Amr b. As’ı öldürmenin sonucu çözeceğini düşündüler. Bu amaçla üçüne de aynı gün suikast düzenlemeye karar verdiler. Hz. Ali vefat etti.

HZ.HASAN DÖNEMİ

1)HZ. HASAN’IN HALİFE SEÇİLMESİ

-Biatı izleyen aylarda Basra, Mekke, Medine, Hicaz ve Yemen eyaletleri biatlerini bildirdi; ancak Mısır ve Suriye eyaletleri Muaviye’ye bağlı olduğu için biat etmediler. Hz. Hasan iktidara geldikten sonra babasının valilerini yerinde bırakarak onları değiştirmedi.

2)HZ. HASAN’IN MUAVİYEYLE BARIŞ YAPMASI

-Muaviye harekete geçti.

-Muaviye’nin harekete geçtiğini öğrenen Hz. Hasan adamlarına toplanma emri verdi; ancak halktan beklediği desteği alamadı. Hz. Hasan ordusunu bu zorluklar içinde toplayabildi.

-Ubeydullah b. Abbas’ı ordunun başına kumandan olarak atadı. Muaviye Ubeydullah’ı para karşılığında kendi tarafına geçmesine ikna etti.

-Muaviye ile mücadele etmesinin zorluğunu gören Hz. Hasan barış önerisinde bulundu ve Muaviye teklifi kabul etti. Buna karşılık Hz. Hasan’da hilafet haklarından vazgeçti.

-Hz. Hasan hilafeti bıraktıktan sonra Muaviye Küfe’ye giderek halkın huzurunda Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve diğer ehl-i beyt mensupları ile taraftarlarından biat aldı.

-Böylece yaklaşık 6 ay süren Hz. Hasan’ın hilafeti sona ermiş oldu. Bu anlaşma ile birlikte İslam ümmetinin birliği tekrar sağlandı. Bu yüzden bu yıla BİRLİK YILI (AMÜ’L-CEMA’A) denilmiştir.

3)HZ. HASAN’IN MUAVİYEYLE BARIŞ YAPMASININ SEBEPLERİ

1)Hz. Ali’nin Küfe’de planlanmış bir suikast sonucu öldürülmesi, Medain’de Hz. Hasan’ın çadırına saldırarak malının talan edilmesi ve yaralanması

2)Küfelilerin arzularını yerine getiren bir halife istemeleri, talepleri yerine gelmezse onu yalnız bırakacakları

3)Küfelilere karşı duyduğu güvensizlik

4)Ubeydullah’ın Muaviye tarafına geçmesi

 

 

 

 

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ