Bayraktutar: Mazlumun Sesi, Ezilmişin Kardeşiyiz

Bayraktutar: Mazlumun Sesi, Ezilmişin Kardeşiyiz
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutarın Ardahanda Dile Getirdiği Kardeşlik Konuşması

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar; ‘Doğu batı çatışması çıkarmak isteyenler karşılarında kardeşliği buldular. Mezhep çatışması çıkarmak isteyenler karşılarında İslam’ı buldular. Kürt Türk çatışması çıkarmak isteyenler karşılarında iman kardeşliğini buldular. Nereye çomak sokulmak istense, değerler doğal olarak kendi savunmasını yaptı. Ve hala anlamadılar ki ne kadar kurgularlarsa kurgulasınlar, hak olan kendi doğrusundan taviz vermez’

Ardahan’da üyeleri ile bir araya gelen Diyanet-Sen Genel Başkanı Bayraktutar Bugün sınır ötesine uzanan haç tuzakları, her türlü hileye başvurmaktan geri kalmıyor. Irak Türkmenlerini PKK’nın- PYD’nin önüne atmaya çalışan şer bloğu, kardeşliğimizin sınırlara tabi olmayacağını elbet görecektir’. ifadelerini kullandı.

Gözlerimizin önünde tarihten bu yana Müslümanlar öldürülüyor. Dünya ölenlere değil, öldürürken verilen zayiatlara ağlıyor diyen Bayraktutar konuşmasını şu şekilde sürdürdü;

‘Onlar için bir Müslüman sadece öldürülmesi gereken biriyken, kendi insanları adeta bir dünya oluyor.

Her insanın yaşayan bir dünya olduğunu, bunun mezhep, din, inanç gibi ayırımlara ayrılmasının mümkün olmayacağını görmezden geliyorlar.

Tarihten bu yana şere karşı bizler hep kendimizi savunurken, menfi çıkarları için Müslümanlara saldıranlar hep onlar oluyor.

Sayısız tuzaklardan geçmiş olan bu din mensupları, yedi düvele karşı verdiği mücadeleyi sürdürüyor. Her zaman söylediğimiz gibi bizler ölmeyi şehadet olarak görürken, onlar dağlarda devlete millete kastetmek için kirli planlar kuruyor.

Bu yüzden bizler dünyanın gelişimine yabancı kalmadan, bir Müslümana yakışır şekilde üretmeliyiz. Çalışmalıyız. Gördüğünüz gibi eni boyu binlerle anılacak olan batı dünyası, ekonomi, teknoloji alanlarında geliştiği için dünyayı nizam etmeye çalışıyor.

Oturduğumuz yerde saymaya devam edersek, güçlünün karşısında ezilmeye, yıkılmaya mahkum oluruz.

Bugün İslam dünyası içerisindeki Müslüman halk, bir kurtarıcı peşinde. Tarihten bu yana arzulanan devlet, bugün mazlumun sesi, ezilmişin kardeşi hükmünde.

Unutmuyoruz! Nereden geldiğimizi bilerek adım atıyor, nereye varmak istediğimizi bilerek yürüyoruz.

Tarihinden, dününden bi haber yaşamak Din görevlisi olarak zillettir, gaflettir. Bu sebeple uyanması gereken bir millet varsa her sabah namaza uyandırır gibi ilahi çağrılarda bulunacaz.

Devlet için millet için atılmış her adımın sevap olduğunu bilerek. Zamana tabi olmadan, gerekirse zaman mefhumunu unutarak çalışacaz.

Bu güne kadar yaşanmış olan acıları kulak ardı etmeden, hiçbir alanda hiçbir boşluk bırakmadan yürüyecez.

Bilmeliyiz ki bizim hak adına yapamadıklarımızı şer adına doldurmaya çalışan karanlık odaklar var.

Bilmeliyiz ki biz insanı yaşatmayı düstur edinirken Müslümana cani yaftası vurmaya çalışan islamafobi taşeronları var.

Bugün Din görevlisini hiçbir surette kabul etmek istemeyen, gözlerini, gönüllerini islama kapatmış olan bir kesim var. Bu kesim sizler kadar bilmediği için islamı yeriyor, kurana dil uzatıyor. Bilmeleri değil, öğrenmemelerini ayıpsadığımız bu insanlara bizler öğretecez. Ötekileştirmenin kurallarını bizler yıkacaz. İslamın kucaklayan tavrını bizler hatırlatacaz. Bilmedikleri için bizim dini nikah talebimiz onları ürkütüyor. Bilmedikleri için İslam onların gözünde bir korku imparatorluğuna dönüşüyor. Bilmedikleri için insan Ebu Cehil olabiliyor.

Bizler peygamberimizin yer yüzündeki temsilcileri olarak anlatmalı ve yaşamalıyız. Ebu Cehillere rağmen, Ebu Leheblere rağmen bizler Ömer olmaya, Ali olmaya, Osman olmaya devam edeceğiz.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ